Beden Bilgeliği
Düzenli ve yoğun yoga egzersizlerimi bedenimi dinleyerek bıraktım. Her gün çok ağır pozlar yapmak zorunda olmak beni zihnen ve bedenen çok yoruyordu. Yoga hocalarımız yoga felsefesine göre pratiğin istikrarlı olması gerektiğini söylüyorlardı tabii. Fakat benim bundan anladığım bedensel egzersizdi. Başka bir yolu olmalı, derken hayatıma mindfulness girdi ve bu bakış açısı kendi katılığımı bırakmak için müthiş bir fırsat oldu. Ancak bu kez de kendimi “haftada en az üç gün bedensel egzersiz yapmalıyım” diye zorladığımı fark ettim. Fark ettikçe bırakıyorum ben bırakmazsam bedenim bir sinyal çakıyor mecbur kalıyorum. Herkes spor ve diyet yapmak için zorlanırken ben zihnimin katılığını, kalıplarımı bırakmak için yaptıklarımı bırakıyordum. İşte nasıl başlamak adım adımsa bırakmak da adım adım… Bir şeyi bıraktığımda başka bir kalıbın içinde buluyorum kendimi. Keyifle, kolaylıkla yapmak mümkün ben oraya gitmek için soruyorum hep kendime: “Şu anda bunu yapmak ister misin?” diye.
Yazdıklarımdan anlayacağınız üzere beni zorlayan bedensel olandan çok zihinsel olan. Zaten zihindeki kalıplardan çıkamayınca bedensel olarak da zorlanmıyor muyuz? Anlamayınca da zihnin modifikasyonlarını, beden bilgeliğiyle sinyal veriyor, “bir şeyler yanlış gidiyor”, diye.
Birkaç gündür öksürüyorum. Ne zaman bir şey fark etsem kendimde ve yüzleşmeye çalışsam (yüzleşmeye çalışsam diyorum çünkü tam emin değilim yüzleşip kabul ettiğimden) öksürmeye başlıyorum. Bir öncekinde o halimi kabul etmediğim için bir ay sürdü öksürmelerim… Doktora gittiğimde ise sorunun üst solunum yolları enfeksiyonu olduğunu öğrendim. Şimdi halimi kabul etmeye gayret gösteriyorum, hatta zorunda kalıyorum bile diyebilirim aksi halde daha kötü olur diye korkuyorum…
Geçen gün ruhsal durumumda bir gariplik vardı ve ben bunu nefes alırken göğsümün sıkışmasından anladım. Bazen duyguları anlamayabiliyorum geçmiş alışkanlıklarımdan dolayı fakat bedensel duyumlara odaklanmak bu konuda yardımcı oluyor. Aldığım bir karardan ötürü olduğunu düşünüyorum hatta çok enteresan şimdi bunu yazarken sağ omzumda bir ağrı var. Neler olduğunu hala anlayabildiğimi söyleyemem ama zaten bunun için burada değil miyiz? Öğrenmek için…
15 Şubat 2021
Bir sene sonra…
Ne tesadüftür ki bu yazının üzerinden tam bir sene geçmiş tarih 15 Şubat hemen hemen geçen sene aynı zamanlar rahatsızlanmışım, bu yazıyı geçen sene yazmışım. Ve şu anda COVID pozitif ikinci karantina günümden yazıyorum.
Geçen senekine benzer bir durum olsa da bu sene hastalığımı daha şefkatli ve daha kabulde bir yerden geçiriyorum. Destek istemeye ve destek almaya izin veriyorum kendime. Hastalığı kendimle vakit geçirmek ve durmak için bir fırsat olarak görüyorum.
Hala kendimi yoga yapmak için zorlayan düşüncelerde buluyorum. Düşünceler hep var. Düşüncedense gerçekten isteyip istemediğimi bedenime sorarak ilerliyorum.
Şimdi de şunu soruyorum: “Nerede bırakıp nerede devam edeceğini bilerek keyifle, merakla, coşkuyla ilerlemek için neler mümkün?”
Sevgiyle ve sağlıkla kalın.
Görsel: Jenny Mendes