theme-sticky-logo-alt

Özen Ülkesi

Bu sabah uyandığımda garip bir his içindeydim. Gece gördüğüm rüyanın hala etkisindeydim.
“Özen ülkesi” diye bir yerdeymişim. Burası o kadar güzel bir yer ki… Gökyüzünde güneş pırıl pırıl parlıyor. Bulutlar beyaz ve çok çeşitli desenler oluşturmuşlar. Sanki yeryüzündekilere gülümsüyorlar. Ağaçlar yemyeşil ve üzerleri meyvelerle dolu. Kuşlar cıvıl cıvıl, doğanın sesini dinlediğinde insanın içine bir ferahlık ve neşe geliyor. Buraya nereden geldiğimi anlamaya çalışıyorum. Karşımda bahçe içinde tek katlı, etrafı mis kokulu çiçeklerle çevrili, pembe çatılı, dış cephesi hoş bir yeşile boyalı ve beyaz çerçeveleri olan bir ev duruyor. Bahçe kapısını açıp eve doğru döşenmiş taşların üzerinde yürüyorum. Karşımda uzun boylu, güleç yüzlü, fit bir vücuda sahip yakışıklı bir bey bana “Hoş geldin.” diyor.

Merakla yüzüne bakıyorum. Ben bu kişiyi tanımıyorum. “Lütfen içeri buyurun”, diye beni kapının önünde duran masa ve sandalyelere doğru yönlendiriyor. Masanın üzerinde kristal bir sürahi ve iki bardak var. Sandalyenin birine oturuyorum. Kendisi de karşımdaki sandalyeye oturuyor. Bana kendini tanıtıyor.
“Ben Özen ülkesinin kralıyım. Benimle bu ülkeyi yönetecek bir kraliçe arayışındayım. Benim kraliçem olur musun?” diye soruyor. Ben şok! “Tövbe, bismillah. Bu adam da kim? Ben nereden geldim buraya?” Hani hoşuma da gitmedi değil. Karşımdaki beyi şöyle bir süzdüm. Alıcı gözle baktım. Bana gülümsedi ve “Cevabını bekliyorum.”, dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Bana bu ülkede yaşamanın tek şartının “özen göstermenin bilincinde olmak gerektiğini” söyledi.
Özen göstermek mi? Neye? Kime özen? Başladı anlatmaya. —- Yaşadığımız hayat çok değerli. Bunun farkına varmak ve yaşamımıza gösterdiğimiz özen doğrultusunda mutlu, sağlıklı ve refah içinde olabiliriz. Hayatımıza gösterdiğimiz özen domino taşları gibi dizilmiştir. Yaşamında bir şeyin özenini ihmal ettiğinde peş peşe diğerleri de yıkılır. Kendinle iletişimin nasıl? Kendinle barışık mısın? Kendine ne kadar özen gösteriyorsun?”

-İnsanın kendine özen göstermesi ne demek? Tabi ki gösteriyorum.”

-Nasıl gösteriyorsun?

-Evimi temiz ve tertipli tutuyorum. Biri geldiğinde ayıp olmasın diye. Temizlik çok zamanımı alıyor. Üstümü başımı da sürekli kontrol ederim. İşe şık ve bakımlı gitmeye özen gösteririm. Çalıştığım iş yerinde birçok arkadaşıma da yardım ederim.

-Peki, bu özen göstermeler kendin için mi?

Şaşırarak yüzüne bakıyorum. Gülümseyerek bana şöyle diyor:
“Sana söylemek istediğim şey bencillikten çok farklı. Kendi yaşamın için göstermen gereken özenden bahsediyorum. Düşünce sistemin olumlu mu? Çözüm odaklı mı hayatına yön veriyorsun? Sağlıklı olman için ne yapıyorsun? Ruh, zihin, beden ve duygu durumun dengede mi? Olumsuz bir şeyle karşılaştığında kendini bu durumdan nasıl kurtarıyorsun? Bunları dengede tutabilen hayatına özen gösteriyor demektir.”

Şöyle bir düşündüm. Eksiklerim var tabii.
“Nasıl dengede tutacağım?” diye sordum.
Cebinden bir kâğıt çıkardı ve bana uzattı. Kâğıdı aldım ve okudum.

“Önce kendini sev ki sevesin ve sevilesin.
Değerini bil ki değer veresin ve alasın.
Oku, öğren, fark et ve geliş.”

Neyi eksik yaptığımı anladım.
Artık Özen ülkesinin kraliçesiyim.

Görsel: Adinda Novalyawati

Önceki Yazı
Sesler
Sonraki Yazı
Çocukluğun Karışımı
15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://daginikkalsin.com 300 0