theme-sticky-logo-alt

Günlerden Cuma

Günlerden Cuma’ydı. Kendine akşamdan söz vermişti Derin. Sabah ilk alarmla uyanacak ve rutinleri ile buluşacaktı yeniden. Yoga pratiği yapacak, yapmak isteyip bahanelerle yapmadığı resme başlayacak ve yazı yazacaktı. Sabah alarmları kapatıp yattı ve beklediğinden çok daha geç bir saatte kendiliğinden uyandığında içinde bir suçluluk vardı. Suçluluk hissi şöyle diyordu: “Kalkamadın, yine hiçbir şey yapmadığın bir gün olacak, her şeyi erteleyecek ve akşamdan planlar yapacaksın. Ah, akıllanmazsın sen”. Bu kadar düşünce arasında durup derin bir nefes almaya çalışırken tutamadı gözyaşlarını. Ağlarken söylenmeye başladı: “Seni budala! Seni bu kadar korkutan şey de ne? Her şeyi yapacağım, her şeye yetişeceğim, derken hiçbir şey yapmadan durduran şey ne seni? Korkak… Korkak seni. Kötü olmasından mı yoksa iyi olmasından mı korkuyorsun?”
Sahiden neydi onu bu kadar korkutan? Sesli konuşurken o içindeki sesi serbest bıraktığında çıkan cümleler fark ettirmişti. Korkuyordu, hem de çok korkuyordu. Durdu, sonra içine baktı. Anlamaya, duymaya çalıştı. Sanki içindeki her bir zerre bu anı beklemiş gibi konuşmaya başladı onunla. Hem başarısız olmaktan, eleştirilmekten, beğenilmemekten, dikkate alınmamaktan, görülmemekten hem de beğenilmekten, görülmekten, parlamaktan korkuyordu. Epey şaşırmıştı Derin; evet, beğenilmemekten korkmasını anlamıştı fakat parlamaktan korkar mıydı insan?

Parlamaktan korkar mıydı insan?

Durdu ve yine baktı içine. “Hem de öyle bir korkar ki… Eğer beğenilir ve devamı beklenirse ve ben yapamazsam, ben parlayınca gölgede kalanlar olursa ya, ışığın altında kendim olmaktan vazgeçer ve başka biri olursam?“ Evet, evet en çok da ışıkta yolunu kaybeder ve sonra kaybolur diye korkuyordu. Yol çok uzundu lakin o devam etmek istiyordu. Bu kadar yolu tekrar gelmek, kendini bulmuşken yeniden kaybetmek istemiyordu. Tam bunları düşünürken birden bire ümitsizliğe kapıldı, aklı karışmıştı. Huzursuz ve canı sıkkın hissediyordu. Durdu biraz, son zamanlarda durmak ona iyi hissettiriyordu. Öylece etrafına bakındı … İnsan aldığı yoldan ileri gitmektense yerinde durmayı mı isterdi?

“Eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek, niçin bu noktaya kadar geldik?”

Hume

Bilmiyordu. Bir kere gidilen yol bir sonrakilerde daha kolay, daha hızlı olmaz mıydı? Korkarak durmak da geriye düşmek değil miydi? Bilmiyordu. Şu an ne yapacağını, nasıl hissedeceğini bilemez halde oturup kaldı.


Devamı gelecek…

Önceki Yazı
Her bitiş, yeni bir başlangıç
Sonraki Yazı
O Bilir
15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://daginikkalsin.com 300 0