Yüzmek Yaşamak ve Olma Arzusu Nihan Kaya’nın Eksik Parça Psikoloji serisinden çıkan son kitabı. Kitaplar üzerine yazarken nereden başlayacağım, neler anlatacağım gibi sorulara cevap bulmamı sağlayan en büyük motivasyonum kitapla kurduğum bağ. Bu bağın içinde de hep bir hikâye. Ben aslında kitaptan çok o hikâyeyi anlatıyorum galiba. Nihan Kaya’yı hepiniz gibi ben de sosyal medyadan...Devamını Oku
Bencil dedi ki; ya hepsi benim ve hiçbiri sizin…Payına hiçbiri düşen koca bir nah yemişti. Baya tok kalktı masadan. Domates, peynir, ekmek ve üstüne nah tatlısı.Nah yemenin, nah çekenden farkı kronik kabızlık… Tuvaletten yüzde doksan dokuz eli boş dönmelere alışan bir anüs sahibi oluyor insan.Kaç kere söz veriyor kendine şekersiz tatlı yiyeceğine dair. Her seferinde...Devamını Oku
Kırılganlığımı belli etmemek için verdiğim çabalarım,Ah ne de kaçmışım kendimden, başkalarından saklanıyorum sanırken.Nasıl da görmemişim kendimi…Ağladığım anlarımı saklamış,Öfkemi, kızgınlığımı küçümsemiş,Utanma halimden utanmışım.Sanki onları hissetmiyor gibi,Sanki benim öyle duygularım yokmuş gibi…Oysaki hep oradalardı.Kanlı, canlı yaşıyorlardı.Ben onları görmezken, görünür olmayıBen onları duymazken, duyulmayı ne de çok bekledim.Ne de çok beklemişim dışarıdan görülmeyi, duyulmayı…Ah canım kırılganlığım,Kalbim acıyor zaman...Devamını Oku
Susuz kalınca çatlayan toprak misali, ruhta çatlayıveriyor tam orta yerinden. Bu şanslıysan ilk seçenek.Kimininki cam gibi un ufak oluyor. İşte o zaman yandı gülüm keten helva…Gözünden dökülen yaşlar gecikmiş olacak ki; cam çamur değil suyla birleştiremezsin, bir-leş-ti-re-mez-sin!Ruh hastası olur adın. Sanki bunu tek başına yaptın. Parmak izlerini ancak özel dedektifler bulur bunu yapanların çoğunun.Zira insan...Devamını Oku
Bu bir kitap tanıtım yazısıdır. İçinde küçük anı parçaları bulabilirsiniz. Belki de bir söyleşidir. Gelin bakalım yamacıma…Çünkü serde masalcılık var. Anlatıcıyım ben. Şahmeran da dedemin anlattığı masallardan sonra bulduğum ilk masal. Onu bir televizyon filminde buldum. Türkan Şoray oynuyordu ve Zülfü Livaneli’nin kitapları yoktu. Tek başıma izledim, herhalde herkes uyumuştu. Karanlık bir filmdi. Hatırladığım tek...Devamını Oku
Kadın mutfağa girdi, kapının arkasındaki bez torbalara uzandı, birkaç tanesini iç içe koydu ve mutfaktan çıktı.Bugün pazar günü, yani semt pazarı kuruluyor. Rengarenk, sıra sıra tezgahlarıyla mizahın beline vuran pazarcıların sahneye çıktığı gün.Kadının yedi günlük bir haftada istisnasız her hafta mutlu olduğu ve tek geçtiği gün bu, çünkü bugün terapi günü. Bu bir semt pazarı...Devamını Oku
Derine, o kadar derine gömmüşüm ki ilk orada olduğunu fark ettiğimde sinirli, kızgın ve şüpheliydi içimdeki çocuk.Korkuyordu benden. Evet, evet en çok da korku vardı gözlerinde… Orada o kadar uzun zaman kalmış ve beni beklemişti. Geldiğime, orada olduğuma inanamıyordu. Gözlerindeki korkunun yanına cesaret, hüznünün yanına da şefkat eklemek için çabaladım, çabalıyorum. Yenilerde öğrenmiştim cesaret korkusuz,...Devamını Oku
Sessiz, sanki bir ölüm sessizliği…Bir yanda ağlayan yalnızlığım, kahkahalarımDiğer yanda ne olduğunu anlamaya çalışanSessizlikle ne yapacağını bilemeyen benSessizlik olduğunda içimde bir gürültü olur hepSanki sessizlik sonrası çıkacak bir fırtına gibi…Sahi sessizlik ne zaman iyi bir şey oldu.Gün boyu gelmeyen düşünceler gelir o anda.Korkarak bekler içimdeki çocuk kopacak fırtınanın zamanını…Telaşla, endişeyle bekler; o bekledikçe uzar sessizlik…Bu...Devamını Oku
İçimdeki MeryemSana sesleniyorumDuy beni, mutlu olKimsesiz çocuğunun babasını buldumMutlu ol artıkGül, kahkaha atO buruk kalbine güzel bir aşk buldumBabasız çocukların anasıSen MeryemGül, kahkaha at artıkHazin aşkına bir adam buldumİçindeki Lilith’e söyleOna değer verecek bir adam buldumÖldürmesin insanların çocuklarını artıkKendi şeytan çocuklarıyla mutlu mesut yaşasınMeryem söyle ona Havva’yla Âdem’i affetsin artıkÂdem göçüp gitti Havva kaldı geriyeHavva...Devamını Oku
Ne düşünüyorum? Ne istiyorum?Hangisi gerçekten benim istediğim?Hissediyor muyum bedenimiKayboluyorum düşüncelerimdeKayboluyorum duygularımda…Durup kalıyorum hareketsizHissizim, duygusuzum sankiİnsan bilmez mi ne istediğiniBilmiyorum.Kayboluyorum düşüncelerimde,Kayboluyorum duygularımda…Hissettiklerim, düşüncelerimGerçekten benim miydi?Kayboluyorum düşüncelerimde,Kayboluyorum duygularımda… Illustration: Phil Hackett/Observer
Şiddetsiz iletişim temelde dört adımdan oluşur. Gözlem; hem kendimizle hem de çevremizdekilerle ilişki kurabilmenin farklı yollarını içeren adımlardan ilkini oluşturuyor. Yaşadığımız olayı, sadece o olay olarak görebilmeyi sağlayan, kişilerle ilgili tüm geçmiş deneyimlerimizi, yargılarımızı, düşüncelerimizi, değerlendirmelerimizi katmadan olayı video kayıttan izliyormuş gibi anlatmak, olayın sadece o andaki olanlarla ilgili olmasına özen göstermektir. Şiddetsiz iletişimin gözlem...Devamını Oku
İnsan doğası gereği varoluşunu anlamlandırmak ve değerli kılmak ister. Anlam bulma çabası öze dönmedikçe bazen takıntılar bazen bağımlılıklarla kendinden kaçış yolları bulur. Ne yazık ki bu kaçışların hepsi içeriden gelen hissetme ihtiyacını yalnızca belli bir süreliğine bastırabilir.Kendini oyalama ve kaçış için kullandığımız birçok yöntem vardır. Yalnız kaldığımızda iç sesimiz o kadar sert ve cezalandırıcıdır ki...Devamını Oku
Dur kara kedili cadı, durSimsiyah gözlerini çevirdi, cadıHayır, dedi, duramam artıkDuramam bu aşkın verdiği güçleİlerledi cadı onu almaya gelenleri umursamadanUyan, dedi, uyan askerler kapıdaSevdiği adam yerde yatanSimsiyah gözlü cadı okudu bildikleriniAşka susamış cadı unuttu bildikleriniEllerine baktı ovuşturduAbrakadabradan daha fazlasıydı cadıSimya da içindeydi kimya daCadı ise yanan elleriyle simyayı seçtiAh güzel abanoz gözlümUyanmayacak sevdiğin adamBak geldi...Devamını Oku
Bana attığın kurşunları biriktiriyorum. Yılların kurşun zenginiyim ben zira. Öyle ki ortamda yokken kahve kokusu gelir burnuma. Onca ağır metalle sarılmış kalp odalarımdayım oysa. “Gamlanma” çalıyor fonda. Şarkının sonunda kalkıp ayağa, açıp kollarımı dönüyorum bir semazen edasıyla. Ben buyum, kurşunu atan değil, toplayan; işine gelirse. Kavanozları üst üste koyar gibi, çamaşır katlar gibi, çakışan dersleri...Devamını Oku