theme-sticky-logo-alt
edebiyat

Neyi Kontrol Edebildin?

Hayat kendi bildiği gibi, kendi olduğu gibi devam ederken bu esnada ona yirmi sekiz yıldır şahit olan ben, -bakışımla, davranışımla, kelimelerimle, hislerimle, yaşantımla hatta yapabilsem elim kolumla onu tutup kontrol etme içgüdüsüyle dolup taşıyor- bu akışa büyük bir kontrol direnci ile günlerimi geçiriyordum. Bir şeylerin benim bildiğim ya da istediğim, güvenli bulduğum yönden başka bir...Devamını Oku

Eksik

Elleri Haziran, yüzü Eylül, umudu bir Kasım ikindisiydi… Ve kalbinde yağ sürülmemiş kapıların melankolik gıcırtısı… İhtimal o ki, sussa şiir, konuşsa Bir mevsim dönümü olacaktı gözleri, Sustu; Ulandı başlanmamış bir hikâyenin Giriş cümlesine, alabildiğine…

Covitizm…

Şehre yağmur yağdığı vakit, önce yüzünü iki avucunun arasına koyar, derin bir “ahh!” çekerdi. Sonra yapabileceklerinin en iyisini yapar, çay koyardı ve kendine “hadi yeniden” derdi, “yeniden geleceğine inan güzel günlerin”. Hiçbir kış sonsuza dek sürmez. Ve virüsle imtihanda bu üçüncü kış… İlk günler… Bugün günlerden pazartesi, Nisan ayının tam ortası ve ben 27 gün...Devamını Oku

Ölmüşlerinin ruhuna değsin…

Kadın mutfağa girdi. Kendine bir çay hazırlığı yapmaya başladı. Bugün kendine çalışacaktı. Ne yapacağını bilmiyordu ama önce bir çay gelmek iyi gelecekti. Hava tam çay havasıydı çünkü. Kapalı, ara ara yağmurlu. Yağmur kesildiğinde biraz güneş çıksa gökkuşağını bulmak için pencereye koşuyordu kadın alışkanlık olarak. Bugün de öyle olabilirdi. Telefonuna bir mesaj geldi, bakmadı. Muhtemelen bugün...Devamını Oku

Şiddetsiz İletişim; Duygular

Şiddetsiz iletişimin ikinci adımı olarak bilinen duygular, bu sıralar beni zorlayan bir yerde… Gözlemini yapabildiğim olayları, yaşarken ve anlatırken de duygularımı görmek, onları kabul etmek ve sonrasında da sözlere dökmekte zorlanıyorum. Duygularımı ifade ediyormuş gibi gösterdiğim hatta kendimi bile ikna ettiğim tüm olaylar bu sıralar gündemimde.Son zamanlarda fark ediyorum ki duygularımı dile getirmekten, kırılganlığımı açığa...Devamını Oku

Nah Tatlısı

Bencil dedi ki; ya hepsi benim ve hiçbiri sizin…Payına hiçbiri düşen koca bir nah yemişti. Baya tok kalktı masadan. Domates, peynir, ekmek ve üstüne nah tatlısı.Nah yemenin, nah çekenden farkı kronik kabızlık… Tuvaletten yüzde doksan dokuz eli boş dönmelere alışan bir anüs sahibi oluyor insan.Kaç kere söz veriyor kendine şekersiz tatlı yiyeceğine dair. Her seferinde...Devamını Oku

Kırılganlığım

Kırılganlığımı belli etmemek için verdiğim çabalarım,Ah ne de kaçmışım kendimden, başkalarından saklanıyorum sanırken.Nasıl da görmemişim kendimi…Ağladığım anlarımı saklamış,Öfkemi, kızgınlığımı küçümsemiş,Utanma halimden utanmışım.Sanki onları hissetmiyor gibi,Sanki benim öyle duygularım yokmuş gibi…Oysaki hep oradalardı.Kanlı, canlı yaşıyorlardı.Ben onları görmezken, görünür olmayıBen onları duymazken, duyulmayı ne de çok bekledim.Ne de çok beklemişim dışarıdan görülmeyi, duyulmayı…Ah canım kırılganlığım,Kalbim acıyor zaman...Devamını Oku

Yine Kaybettin

Susuz kalınca çatlayan toprak misali, ruhta çatlayıveriyor tam orta yerinden. Bu şanslıysan ilk seçenek.Kimininki cam gibi un ufak oluyor. İşte o zaman yandı gülüm keten helva…Gözünden dökülen yaşlar gecikmiş olacak ki; cam çamur değil suyla birleştiremezsin, bir-leş-ti-re-mez-sin!Ruh hastası olur adın. Sanki bunu tek başına yaptın. Parmak izlerini ancak özel dedektifler bulur bunu yapanların çoğunun.Zira insan...Devamını Oku

Cenk Hikayeleri/ Ödeşmeler ve Şahmeran Hikayesi Kitapları Üzerine

Bu bir kitap tanıtım yazısıdır. İçinde küçük anı parçaları bulabilirsiniz. Belki de bir söyleşidir. Gelin bakalım yamacıma…Çünkü serde masalcılık var. Anlatıcıyım ben. Şahmeran da dedemin anlattığı masallardan sonra bulduğum ilk masal. Onu bir televizyon filminde buldum. Türkan Şoray oynuyordu ve Zülfü Livaneli’nin kitapları yoktu. Tek başıma izledim, herhalde herkes uyumuştu. Karanlık bir filmdi. Hatırladığım tek...Devamını Oku

Terapist Pazarcılar

Kadın mutfağa girdi, kapının arkasındaki bez torbalara uzandı, birkaç tanesini iç içe koydu ve mutfaktan çıktı.Bugün pazar günü, yani semt pazarı kuruluyor. Rengarenk, sıra sıra tezgahlarıyla mizahın beline vuran pazarcıların sahneye çıktığı gün.Kadının yedi günlük bir haftada istisnasız her hafta mutlu olduğu ve tek geçtiği gün bu, çünkü bugün terapi günü. Bu bir semt pazarı...Devamını Oku

İçimdeki Çocuk

Derine, o kadar derine gömmüşüm ki ilk orada olduğunu fark ettiğimde sinirli, kızgın ve şüpheliydi içimdeki çocuk.Korkuyordu benden. Evet, evet en çok da korku vardı gözlerinde… Orada o kadar uzun zaman kalmış ve beni beklemişti. Geldiğime, orada olduğuma inanamıyordu. Gözlerindeki korkunun yanına cesaret, hüznünün yanına da şefkat eklemek için çabaladım, çabalıyorum. Yenilerde öğrenmiştim cesaret korkusuz,...Devamını Oku

Sessizliğin İçinden

Sessiz, sanki bir ölüm sessizliği…Bir yanda ağlayan yalnızlığım, kahkahalarımDiğer yanda ne olduğunu anlamaya çalışanSessizlikle ne yapacağını bilemeyen benSessizlik olduğunda içimde bir gürültü olur hepSanki sessizlik sonrası çıkacak bir fırtına gibi…Sahi sessizlik ne zaman iyi bir şey oldu.Gün boyu gelmeyen düşünceler gelir o anda.Korkarak bekler içimdeki çocuk kopacak fırtınanın zamanını…Telaşla, endişeyle bekler; o bekledikçe uzar sessizlik…Bu...Devamını Oku

Meryem, Lilith ve Havva

İçimdeki MeryemSana sesleniyorumDuy beni, mutlu olKimsesiz çocuğunun babasını buldumMutlu ol artıkGül, kahkaha atO buruk kalbine güzel bir aşk buldumBabasız çocukların anasıSen MeryemGül, kahkaha at artıkHazin aşkına bir adam buldumİçindeki Lilith’e söyleOna değer verecek bir adam buldumÖldürmesin insanların çocuklarını artıkKendi şeytan çocuklarıyla mutlu mesut yaşasınMeryem söyle ona Havva’yla Âdem’i affetsin artıkÂdem göçüp gitti Havva kaldı geriyeHavva...Devamını Oku

Kayboluyorum

Ne düşünüyorum? Ne istiyorum?Hangisi gerçekten benim istediğim?Hissediyor muyum bedenimiKayboluyorum düşüncelerimdeKayboluyorum duygularımda…Durup kalıyorum hareketsizHissizim, duygusuzum sankiİnsan bilmez mi ne istediğiniBilmiyorum.Kayboluyorum düşüncelerimde,Kayboluyorum duygularımda…Hissettiklerim, düşüncelerimGerçekten benim miydi?Kayboluyorum düşüncelerimde,Kayboluyorum duygularımda…   Illustration: Phil Hackett/Observer

Şiddetsiz İletişim; Gözlem

Şiddetsiz iletişim temelde dört adımdan oluşur. Gözlem; hem kendimizle hem de çevremizdekilerle ilişki kurabilmenin farklı yollarını içeren adımlardan ilkini oluşturuyor. Yaşadığımız olayı, sadece o olay olarak görebilmeyi sağlayan, kişilerle ilgili tüm geçmiş deneyimlerimizi, yargılarımızı, düşüncelerimizi, değerlendirmelerimizi katmadan olayı video kayıttan izliyormuş gibi anlatmak, olayın sadece o andaki olanlarla ilgili olmasına özen göstermektir. Şiddetsiz iletişimin gözlem...Devamını Oku
15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://daginikkalsin.com 300 0