theme-sticky-logo-alt
edebiyat

Kadim Kadınlar

Bir kadın…Yerle gök arasında…Ayağının altı cennet rahmi, yaşam aklı gökyüzü…Bir kadın Anka olan küllerinden doğanTek bir kadın değil, binlerce kadın…Hepsi geliyor el ele tutuşmuş.Geri almaya geliyorlar verdikleriniAşklarını, hayatlarını, servetlerini…Bir kadın, içindeki yüzlerce hayat barındıranHavva olan Meryem olan Nisa olan Lilith olanBir kadın, aşkı anlayan, bilen, bulan…Allah’la danslara karışan, sevgiyle barışan, dünyayı dolaşanTek bir kadın değil,...Devamını Oku

Şekerli Portakal Suyu

Kadın elinde kova ve bezlerle mutfağa girdi. Geçen gece yağan yağmurla birlikte pencerelerin önündeki saksıların içinden sıçrayan toprak taneleri pencerelerde büyük lekeler bırakmıştı.“Küçük şeyler büyük şeylere neden olabilir, neyin bedeli nedir, iyi bilmek gerekli.”, diye düşündü kadın.Kovanın içindeki suya bulaşık deterjanından biraz sıktı ve sonra pencerelerin önündeki objeleri, eşyaları ve aletleri bir kenara toplamaya başladı....Devamını Oku

Ait

Tanımadığın o şehrin caddelerinde hızla gidiyordun. Geziyordun gezmesine de unutuvermiştin soldaki mavi denizi. Öyle gece her şey eşit o eşsiz karanlıkta. Denizi olmayan şehir yazar ki kimliğinde, sen “ait olamam buraya” diye isyan ederdin. Sonra basar denize koşardın. Fakat gece karanlık çökünce neresi deniz, bastığın toprak mı belli değil.Daha bitmemiş sorular vardı bir de içinde....Devamını Oku

Gazla Yangın

Mutfağa daldı… İçinde bir hüzün ile ortadaki masanın etrafında dolandı. En yakın dostunun söylediği sözdü:“Bir işi iyi yapmak istiyorsan, ışık yılı yolunda düşün, ışık hızında hareket et.”O da ne zaman kendini sıkışmış hissetse mutfaktaki masanın etrafında yürüyordu, sanki kendini tutan ilmekler açılıyordu o zaman, özgürleşiyordu, sanki bir balerin oluyor, kendi etrafında dönebiliyor, sandalyelere tutunarak parmak...Devamını Oku

Çocukluğun Karışımı

  Tam o sırada gözlerini açmıştı. Rüya mı, vizyon mu, gerçek mi, paralel evrendeki bir yolculuk muydu, bilemedi. Bilmenin tek çözümü mutfağa gitmekti. Bilemediklerinin cevapları ona mutfakta gelirdi.O yüzden bu sefer daha yüzünü yıkamadan hemen üzerine sabahlığını almış ve mutfağın kapısına gelmişti.Babasının hızlı hızlı alınıp verilen, telaşlı soluğunu duydu bir an. Babasının nefesi saçlarının arasından...Devamını Oku

Sesler

“Yapma, dur, sus, orda bekle, ağlama, karışma, yap, getir, götür, bir şey olmaz, geçti geçti…” Bunlara benzer sesleri duydunuz mu? Bunları ya da daha farklı olanları duymak, çocukluğumuza ait hatırladığımız çoğu şeyin önünde belki de. Bence bu sözler sadece çocuklukta duyduğumuz ve bıraktığımız sesler değiller. Hayatlarımıza işleyen, çeşitlenen, söyleyen kişileri değişen sesler… Ben daha yenilerde...Devamını Oku

Mutfakta Dans

  Bütün yemekler pişmişti. Çorba, kesilmiş küçük ekmeklerin tereyağda kızartılması ile hazırlanan çorba katığı, zeytinyağı ve tuz ile harmanlanmış havuç salatası, küçük kornişon parçaları ve biberiye ile süslenmiş soğuk kuskus salatası. Kuskus da makarnanın küçük hali… “Her şey küçük!” diye büyük büyük bağırdı kadın, “sen de küçüksün, kendini büyük sanan küçük adam!” Bu evrende herkes...Devamını Oku

Tavuk Suyuna Çorba

Kadın ayaklarını sürüyerek mutfağa girdi… Anneannesinin et kesiği dediği şeyden olmuştu. Bedeni dökülmeye yer arıyordu da elbisesi sanki bedeninin etlerini tutuyordu dökülmekten. Terliklerinin sürüme sesi sinirini bozdu. 13 yaşında ayaklarını sanki sürterek yürümesinin daha iyi bir şey olduğunu düşündüğü dönemde en sevdiği kırtasiyenin önünden geçerken dükkân sahibinin “sürtme ayaklarını, yollar eskiyor!” demesinden beri sürtmemişti ayaklarını....Devamını Oku

Hayat

Hayat diyoruz yaYaşananlara, yaşatılanlaraOlur olmaz öfkelereKuş cıvıltısında yüklü tebessümeHayat diyoruz ya işte…Her nefeste gizlediğimiz maskemizeYüzümüzde acı tebessüm, yüreğimizde gizli öfkeKanımıza dokunan cümlelerYaşamak diyoruz ya işte…Nedir? İlk ve son kez yaşarız en bilinmeze giderkenAçık kalan göz gibi cesaret yüreğinin en derinine mi indi sence?Ki bu kadar vurdum duymaz bu kadar kör ve sağırBu kadar sessizKüfrünü bile...Devamını Oku

Hatıralar

Yüreğimden dökülen bu hisler de neyin nesi?İçim mutlu ama gözümden akan yaşlar niye?Ruhum mu temizleniyor rabbim?Yoksa gözlerimdeki günahlar mı?İçime sığmayan bu duygular neyin nesi?Ruhum hatırlamaya mı başlıyor yoksa kaybettiği kardeşlerini?Sahi hatırlamak mı zor unutmak mı?Kim olduğunu unutur mu insan?Ben hatırlamak istiyorum.Ruhum uyansın ve hatırlasın.Kimim ben? Adım ne? Neden buradayım?Hepsini hatırlamak ve yaşamak istiyorum.Sevgiyi dağıtmak, çoğaltmak...Devamını Oku

Tutulmamış Yasın Çayı

  Kadın telaşla mutfağa girdi. Kötü bir rüya görmüştü. Aslında rüya kötü değildi, rüyada gelmiş olan ve maalesef kalmış olan kayıp hissi kötüydü. Lisedeki aşkı gelmişti rüyasında, gözlerinin içine bakmıştı, gözbebeğinin içindeki sarılıp sarmalanmış, saklanmış aşkı açmıştı biraz. Sadece bakmıştı yüzünde gülümsemeyle. Gülümsemeyle birlikte bir şeyler söyler gibiydi ama konuşan sadece gözleri olmuştu.“Gör artık” demişti....Devamını Oku

Yumurtalı Ekmek

Kadın mutfağa girdi. Bugün yukarıdaki renkli camlı pencereden güneş yansıyordu mutfağa. Mutfağın en kutsal anı buydu, kısa süren ama renkli bir zaman… Aynı o defterde yanına çiçekler çizilmiş mini tarif gibi… Kadın renklere baktı, sanki içine soludu renkleri, babaannesinin salonundaki kristal avizeyi silerken hepsine hayran hayran dokunmak gibiydi hissi… Bugün acelesi yoktu nasıl olsa. Köşedeki...Devamını Oku

Haykırışlar

Sıladan gurbete haber götüren…Sevdaların başında kara bulut, gitmez!Yetmez çekilen ahlar,Feryat figan, çığlık sesleri semalarda,İmdat aramakta nafile ümitlerle.Yürekler deli divane…Istırap duyumsanmaz.Karalar bağlamış yeni gelinlerAğlaşır…Kara sevdalılar…Tutuşur cehennem ateşi gibi yürekler…Yok, yok kavuşmak alın yazısında…Bu aşklar kara sevdaların sesi,Bitmez, tüketmeden yürekleri.Kara toprak,Acının son damlasına muhtaçKavuşmalar buz gibi ölüme muhtaç. Görsel: Wolfgang Lettl- 1989

Yaşanmamış Aşkların Acısı

Yaşanmayınca bitmiyor, yenmeyince bitmeyen yemek gibi… Genç kadın mutfağa girdi. Bugün içinde bir telaş vardı. Tavayı alırken tencereyi, tencereyi düzeltirken kapağını düşürdü. Çekmeceye tekme atmak istedi ama o film repliğindeki gibi “Ben toplamak zorunda kalmasam ve bu bir film olsa o zaman tekme atabilirdim.”, diye düşünürken sakinleştirdi kendini. Pencerenin perdesini değiştirmesi gerekiyordu. Şeytanın ayrıntıda gizli...Devamını Oku
15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://daginikkalsin.com 300 0