theme-sticky-logo-alt
İçimden Geçenler

Değersizleştirilmek

İçimizdeki değersiz hissedişimizin dışa yansıması mı? Bunu hem milletçe hem de bireysel olarak yaşadığımız bir coğrafyadayız. Kendimizi ifade edemiyoruz. Soru sormayı unuttuk. Kişiliksizleştirildik ve bunu gönüllü yapar hale geldik Koyunların uçuruma doğru sürüyle koşarak gitmesine benziyor halimiz, çıkamadık sürü psikolojisinden. Tam burada neler oluyor diye sormak geliyor ama içerdeki katı inanç sistemleri dikiliyor önümüze göz...Devamını Oku

Robot Gözyaşı

Bir bardakta da içilebilirliğini deneyimliyorum şarabın. Yıldızlar ağaçların biraz üstünden yalnızlığıma şahitlik ediyor. Ben ise her şeyi bırakmış yalnızlığımın keyfini çıkarıyorum.  Biraz jazz dinler gibiyim, bir fırt sigara tellediyor, on yılda bir içtiğim şaraptan nadir yudumlar alıyorum. Yazıyorum ya yetiyor sanki. Sanki işte. Bir robot çocuk gibiyim, içimdeki fırtınayı bile anlayamayan. Kendi uğultuma kulaklarımı kapatıp...Devamını Oku

Değişmeyen “Ev”in

Mekânlar bizim için ne ifade ediyor? Evlerimiz, odalarımız, bir süreliğine bizim olan o “yerler” … Düşünsenize bir en eski hatırladığınız  mekân neresiydi? Anne karnı mı? Peki daha daha önce? Bu oluş cinsinden bir mekân değil belli ki. Ruhun daha farklı âlemleri deneyimlemiş sonra gelip bedeni yuva edinmişti. Ruha bir süreliğine senin evin bu dediler. Sonra...Devamını Oku

Neyi Kontrol Edebildin?

Hayat kendi bildiği gibi, kendi olduğu gibi devam ederken bu esnada ona yirmi sekiz yıldır şahit olan ben, -bakışımla, davranışımla, kelimelerimle, hislerimle, yaşantımla hatta yapabilsem elim kolumla onu tutup kontrol etme içgüdüsüyle dolup taşıyor- bu akışa büyük bir kontrol direnci ile günlerimi geçiriyordum. Bir şeylerin benim bildiğim ya da istediğim, güvenli bulduğum yönden başka bir...Devamını Oku

Yitik Sevginin Bağımlısı

Görüyorum ve fark ediyorum ki yavaş yavaş, ben bir bağımlıyım… Bazı duygulara ve bazı insanlara bağımlıyım. Bazen bu duygu veya insanlar ihtiyacı hissedilmeyen, varlığı yokluğu fark etmeyen şeyler olurlar. Sonra birden fark edersin ki ne sen onu bıraktın ne o seni. Kötü bir şey mi bu bilmiyorum ama o duygu ya da insana dair sana...Devamını Oku

İçimdeki Küçük Kıza…

İçimdeki o incinmiş, kırılmış, hırpalanmış küçük kız. Bugün sana seslenmek istiyorum. Sen benim içimde, en derinlerde, kimsenin bilmediği, görmediği bir yerde saklısın. Bazen ben bile unutuyorum senin varlığını. Son zamanlarda kızımın okulda yaşadıkları bana seni hatırlattı, onun yüzünde seni gördüm. Bugün de o en kırılgan halinle çıktın yine karşıma. Seni ne çok sevdiğimi bir kez...Devamını Oku

Alışkanlık Kıran Poğaça

Kadın mutfağa girdi. Bu sefer değişik bir şey denemek istiyordu. Alışkanlıkların köreltici tarafı olduğunu düşünürdü. En yakın arkadaşı ise alışkanlıkların hayatı kolaylaştırdığını söylüyordu. Oysa kadın otomatik davranışların düşünme hızını düşürdüğünü, büyük bir farkındalıksızlık yarattığını söyleyerek tırnaklarını çıkarıyordu her seferinde. Gelişmek otomatik olarak olmazdı, emek isterdi. Kadın önce kendini sakinleştirdi. Tırnaklarından akan sinirle hamur yoğurmak istemiyordu....Devamını Oku

Şiddetsiz İletişim; Duygular

Şiddetsiz iletişimin ikinci adımı olarak bilinen duygular, bu sıralar beni zorlayan bir yerde… Gözlemini yapabildiğim olayları, yaşarken ve anlatırken de duygularımı görmek, onları kabul etmek ve sonrasında da sözlere dökmekte zorlanıyorum. Duygularımı ifade ediyormuş gibi gösterdiğim hatta kendimi bile ikna ettiğim tüm olaylar bu sıralar gündemimde.Son zamanlarda fark ediyorum ki duygularımı dile getirmekten, kırılganlığımı açığa...Devamını Oku

Nah Tatlısı

Bencil dedi ki; ya hepsi benim ve hiçbiri sizin…Payına hiçbiri düşen koca bir nah yemişti. Baya tok kalktı masadan. Domates, peynir, ekmek ve üstüne nah tatlısı.Nah yemenin, nah çekenden farkı kronik kabızlık… Tuvaletten yüzde doksan dokuz eli boş dönmelere alışan bir anüs sahibi oluyor insan.Kaç kere söz veriyor kendine şekersiz tatlı yiyeceğine dair. Her seferinde...Devamını Oku

Kırılganlığım

Kırılganlığımı belli etmemek için verdiğim çabalarım,Ah ne de kaçmışım kendimden, başkalarından saklanıyorum sanırken.Nasıl da görmemişim kendimi…Ağladığım anlarımı saklamış,Öfkemi, kızgınlığımı küçümsemiş,Utanma halimden utanmışım.Sanki onları hissetmiyor gibi,Sanki benim öyle duygularım yokmuş gibi…Oysaki hep oradalardı.Kanlı, canlı yaşıyorlardı.Ben onları görmezken, görünür olmayıBen onları duymazken, duyulmayı ne de çok bekledim.Ne de çok beklemişim dışarıdan görülmeyi, duyulmayı…Ah canım kırılganlığım,Kalbim acıyor zaman...Devamını Oku

Yine Kaybettin

Susuz kalınca çatlayan toprak misali, ruhta çatlayıveriyor tam orta yerinden. Bu şanslıysan ilk seçenek.Kimininki cam gibi un ufak oluyor. İşte o zaman yandı gülüm keten helva…Gözünden dökülen yaşlar gecikmiş olacak ki; cam çamur değil suyla birleştiremezsin, bir-leş-ti-re-mez-sin!Ruh hastası olur adın. Sanki bunu tek başına yaptın. Parmak izlerini ancak özel dedektifler bulur bunu yapanların çoğunun.Zira insan...Devamını Oku

Cenk Hikayeleri/ Ödeşmeler ve Şahmeran Hikayesi Kitapları Üzerine

Bu bir kitap tanıtım yazısıdır. İçinde küçük anı parçaları bulabilirsiniz. Belki de bir söyleşidir. Gelin bakalım yamacıma…Çünkü serde masalcılık var. Anlatıcıyım ben. Şahmeran da dedemin anlattığı masallardan sonra bulduğum ilk masal. Onu bir televizyon filminde buldum. Türkan Şoray oynuyordu ve Zülfü Livaneli’nin kitapları yoktu. Tek başıma izledim, herhalde herkes uyumuştu. Karanlık bir filmdi. Hatırladığım tek...Devamını Oku

Terapist Pazarcılar

Kadın mutfağa girdi, kapının arkasındaki bez torbalara uzandı, birkaç tanesini iç içe koydu ve mutfaktan çıktı.Bugün pazar günü, yani semt pazarı kuruluyor. Rengarenk, sıra sıra tezgahlarıyla mizahın beline vuran pazarcıların sahneye çıktığı gün.Kadının yedi günlük bir haftada istisnasız her hafta mutlu olduğu ve tek geçtiği gün bu, çünkü bugün terapi günü. Bu bir semt pazarı...Devamını Oku

İçimdeki Çocuk

Derine, o kadar derine gömmüşüm ki ilk orada olduğunu fark ettiğimde sinirli, kızgın ve şüpheliydi içimdeki çocuk.Korkuyordu benden. Evet, evet en çok da korku vardı gözlerinde… Orada o kadar uzun zaman kalmış ve beni beklemişti. Geldiğime, orada olduğuma inanamıyordu. Gözlerindeki korkunun yanına cesaret, hüznünün yanına da şefkat eklemek için çabaladım, çabalıyorum. Yenilerde öğrenmiştim cesaret korkusuz,...Devamını Oku
15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://daginikkalsin.com 300 0