theme-sticky-logo-alt

Covitizm…

Şehre yağmur yağdığı vakit, önce yüzünü iki avucunun arasına koyar, derin bir “ahh!” çekerdi. Sonra yapabileceklerinin en iyisini yapar, çay koyardı ve kendine “hadi yeniden” derdi, “yeniden geleceğine inan güzel günlerin”. Hiçbir kış sonsuza dek sürmez. Ve virüsle imtihanda bu üçüncü kış… İlk günler… Bugün günlerden pazartesi, Nisan ayının tam ortası ve ben 27 gün...Devamını Oku

İçimdeki Küçük Kıza…

İçimdeki o incinmiş, kırılmış, hırpalanmış küçük kız. Bugün sana seslenmek istiyorum. Sen benim içimde, en derinlerde, kimsenin bilmediği, görmediği bir yerde saklısın. Bazen ben bile unutuyorum senin varlığını. Son zamanlarda kızımın okulda yaşadıkları bana seni hatırlattı, onun yüzünde seni gördüm. Bugün de o en kırılgan halinle çıktın yine karşıma. Seni ne çok sevdiğimi bir kez...Devamını Oku

Alışkanlık Kıran Poğaça

Kadın mutfağa girdi. Bu sefer değişik bir şey denemek istiyordu. Alışkanlıkların köreltici tarafı olduğunu düşünürdü. En yakın arkadaşı ise alışkanlıkların hayatı kolaylaştırdığını söylüyordu. Oysa kadın otomatik davranışların düşünme hızını düşürdüğünü, büyük bir farkındalıksızlık yarattığını söyleyerek tırnaklarını çıkarıyordu her seferinde. Gelişmek otomatik olarak olmazdı, emek isterdi. Kadın önce kendini sakinleştirdi. Tırnaklarından akan sinirle hamur yoğurmak istemiyordu....Devamını Oku

Şeffaflık Toplumu- Byung Chul Han

Şeffaflık Toplumu, Byung Chul Han’ın Metis Yayınları’ndan çıkan, kültür eleştirisi olarak nitelendirebileceğimiz kitaplarından biri. Kitap incecik; ama aylardır elimde, bitirdim; ama sanki okumamışım gibi. Hakkında yazmaya kalkmam ise tam bir cahil cesareti. Tekrar okumayı planlıyorum, belki o okumam bitince yazıyı da tekrarlarım. Şimdilik yazmaktan vazgeçmek istemiyorum aynı cesaretle yayınlarsam siz de okumaktan vazgeçmeyin. Bu bir...Devamını Oku

Sınırlı İrade, Geçici Motivasyon

Kaç zamandır içinde bulunduğum bu durumdan pek memnun değildim. Bir şeyler yapmalı ve beni rahatsız eden bu durumdan kurtulmalıydım. Ne yapayım, nasıl yapayım, nerden başlayayım derken benim için en önemli şeyin ne olduğu aklıma geldi. Sevgili kilolarım biraz fazlaydı. Bu fazlalık bedenimin ağırlaşmasına ve zindeliğine engeldi ve okumam gereken bir sürü de kitap vardı ve...Devamını Oku

Kırıntıdan Sonra

“Kardeşlerin küstüğü, evliliklerin bittiği bir dünya” dedi.  “Bırak azizim, insanlar ölüyor” dedim. Bir kap dolusu umudu hem yemek hem katık yaparak yaşayanların dünyasında umut sonrası açlıktan ölüyorlar hem de. Mor etrafında mavi ışıklar saçan pili bitmek üzere olan bir grup lamba gibidir umut fakiri dediğimiz. Bir nevi açlıktan ölenler onlar. “Ardında kaldıkları birer katil adeta....Devamını Oku

Ölmüşlerinin ruhuna değsin…

Kadın mutfağa girdi. Kendine bir çay hazırlığı yapmaya başladı. Bugün kendine çalışacaktı. Ne yapacağını bilmiyordu ama önce bir çay gelmek iyi gelecekti. Hava tam çay havasıydı çünkü. Kapalı, ara ara yağmurlu. Yağmur kesildiğinde biraz güneş çıksa gökkuşağını bulmak için pencereye koşuyordu kadın alışkanlık olarak. Bugün de öyle olabilirdi. Telefonuna bir mesaj geldi, bakmadı. Muhtemelen bugün...Devamını Oku

Şiddetsiz İletişim; Duygular

Şiddetsiz iletişimin ikinci adımı olarak bilinen duygular, bu sıralar beni zorlayan bir yerde… Gözlemini yapabildiğim olayları, yaşarken ve anlatırken de duygularımı görmek, onları kabul etmek ve sonrasında da sözlere dökmekte zorlanıyorum. Duygularımı ifade ediyormuş gibi gösterdiğim hatta kendimi bile ikna ettiğim tüm olaylar bu sıralar gündemimde.Son zamanlarda fark ediyorum ki duygularımı dile getirmekten, kırılganlığımı açığa...Devamını Oku

Nah Tatlısı

Bencil dedi ki; ya hepsi benim ve hiçbiri sizin…Payına hiçbiri düşen koca bir nah yemişti. Baya tok kalktı masadan. Domates, peynir, ekmek ve üstüne nah tatlısı.Nah yemenin, nah çekenden farkı kronik kabızlık… Tuvaletten yüzde doksan dokuz eli boş dönmelere alışan bir anüs sahibi oluyor insan.Kaç kere söz veriyor kendine şekersiz tatlı yiyeceğine dair. Her seferinde...Devamını Oku

Kırılganlığım

Kırılganlığımı belli etmemek için verdiğim çabalarım,Ah ne de kaçmışım kendimden, başkalarından saklanıyorum sanırken.Nasıl da görmemişim kendimi…Ağladığım anlarımı saklamış,Öfkemi, kızgınlığımı küçümsemiş,Utanma halimden utanmışım.Sanki onları hissetmiyor gibi,Sanki benim öyle duygularım yokmuş gibi…Oysaki hep oradalardı.Kanlı, canlı yaşıyorlardı.Ben onları görmezken, görünür olmayıBen onları duymazken, duyulmayı ne de çok bekledim.Ne de çok beklemişim dışarıdan görülmeyi, duyulmayı…Ah canım kırılganlığım,Kalbim acıyor zaman...Devamını Oku

Yine Kaybettin

Susuz kalınca çatlayan toprak misali, ruhta çatlayıveriyor tam orta yerinden. Bu şanslıysan ilk seçenek.Kimininki cam gibi un ufak oluyor. İşte o zaman yandı gülüm keten helva…Gözünden dökülen yaşlar gecikmiş olacak ki; cam çamur değil suyla birleştiremezsin, bir-leş-ti-re-mez-sin!Ruh hastası olur adın. Sanki bunu tek başına yaptın. Parmak izlerini ancak özel dedektifler bulur bunu yapanların çoğunun.Zira insan...Devamını Oku

Cenk Hikayeleri/ Ödeşmeler ve Şahmeran Hikayesi Kitapları Üzerine

Bu bir kitap tanıtım yazısıdır. İçinde küçük anı parçaları bulabilirsiniz. Belki de bir söyleşidir. Gelin bakalım yamacıma…Çünkü serde masalcılık var. Anlatıcıyım ben. Şahmeran da dedemin anlattığı masallardan sonra bulduğum ilk masal. Onu bir televizyon filminde buldum. Türkan Şoray oynuyordu ve Zülfü Livaneli’nin kitapları yoktu. Tek başıma izledim, herhalde herkes uyumuştu. Karanlık bir filmdi. Hatırladığım tek...Devamını Oku

Psikolojik Sağlamlığın Temel Yapıtaşı “Esneklik”

Nasıl ki kan tahlili ile bedenimizde nelerin yetersiz, düzensiz olduğunu öğreniyorsak; öfke patlamaları, takıntılar, sık değişen duygulanım, boşlukta hissetme, sürekli mutsuzluk hali gibi belirtilerle de ruhsal durumumuz hakkında bilgi edinebiliriz.Bir şeyi zehirli yapan onun dozudur. Takıntıların, öfke patlamaların, mutsuzluk halinin de bir dozu vardır. Bu doz da bize nerede tıkanıklık olduğunun bilgisini veriyor aslında. Tıkanıklık...Devamını Oku

Terapist Pazarcılar

Kadın mutfağa girdi, kapının arkasındaki bez torbalara uzandı, birkaç tanesini iç içe koydu ve mutfaktan çıktı.Bugün pazar günü, yani semt pazarı kuruluyor. Rengarenk, sıra sıra tezgahlarıyla mizahın beline vuran pazarcıların sahneye çıktığı gün.Kadının yedi günlük bir haftada istisnasız her hafta mutlu olduğu ve tek geçtiği gün bu, çünkü bugün terapi günü. Bu bir semt pazarı...Devamını Oku

İçimdeki Çocuk

Derine, o kadar derine gömmüşüm ki ilk orada olduğunu fark ettiğimde sinirli, kızgın ve şüpheliydi içimdeki çocuk.Korkuyordu benden. Evet, evet en çok da korku vardı gözlerinde… Orada o kadar uzun zaman kalmış ve beni beklemişti. Geldiğime, orada olduğuma inanamıyordu. Gözlerindeki korkunun yanına cesaret, hüznünün yanına da şefkat eklemek için çabaladım, çabalıyorum. Yenilerde öğrenmiştim cesaret korkusuz,...Devamını Oku
15 49.0138 8.38624 1 1 4000 1 https://daginikkalsin.com 300 0